take a back seat

  1. itibarını/şöhretini kaybetmek, bir köşeye atılmak, mevkiinden olmak.
    She won't take a back seat to
    anyone: Mevkiini kimseye kaptırmak istemez.
  2. önemini/prestijini kaybetmek, bir kenara çekilmek, sorumlu görev almaktan kaçınmak.
  3. geriye/inzivaya çekilmek, sorumluluktan kaçınmak, önemsiz bir rol oynamak.
arka planda kalmak Fiil